Kadının adı Münteha Adalı. Bankacı imiş. Mesleğini bırakıp eşinin yanına geçmiş. Birlikte çalışmaya başlamışlar.
Bu işyerinde iki bin kişi çalışıyor. Çalışanların yüzde 55 kadın.
İş yerinin yönetim kadrosunun yüzde 40’ı da kadınlardan oluşuyor.
Münteha Adalı, evde oturan vasıfsız kadınlara Güvensan Akademi’de gerekli eğitimleri verdirerek ekonomiye katılmalarını sağlıyor.
Ayrıca kadınların sadık, öz verili, titiz, detaycı, pratik, bir anda birkaç iş ile ilgilenmeleri nedeniyle artıları olduğunu belirtiyor.
Kadın hareketi savunucularının hep üzerinde durduğu konu bu.
Bizi bizden başkası anlayamaz.
Yaralarımızı ancak biz sarabiliriz.
Kadınların artı özelliklerini ne güzel değerlendirmiş.
Vasıfsız ev kadınlarının üretime katılmasını ne güzel sağlamış.
Kadın bilir ancak diğer kadının derdini.
Meclistekiler derdimize kulak vermiyor.
Yasalar yeterli değil.
Var olan yasalar uygulanmıyor diye hayıflanmak yok artık.
Kadınlar, sorunlarını çözebileceğine inandıkları kadınları meclise göndermek zorundadırlar.
Ayrıca milletvekili olan kadınların “kadın sorunlarını çözebilecekleri” komisyonlarda olmaları yönünde takipçi olmalılar.
Bir kadın gelmiş işyerine neler olmuş neler.
Çalışanların yarısı kadın, yöneticilerin neredeyse yarısı kadın. Vasıfsız ev kadınları meslek sahibi.
Bir düşünün kadınlar;
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde aynı nüfusumuzun yarısı gibi milletvekillerinin yarısı da kadın olsa!
Kadınların yarısı oy veren, seçen olmasa!
Geleceğin kadınları, bugünün kadınlarının yaşadıklarını yaşar mı o zaman..!
http://mersingazetesi.com/index.php?option=com_content&task=view&id=2929